Thursday, November 1, 2012

Ice Age Continental Drift fragmanı

Ice Age Continental Drift gosterime girdi. Filmi internetten turkce indirmek icin su linke tiklayin Ice Age Continental Drift izle türkçe dublaj full Son gunleri en super filmlerinden biri. Bu filmi ne olursa olsun kacirmayin. Oyuncu kadrosu son derece mukemmele yakin.

Tuesday, September 18, 2012

Çeşitli Karışık Kapaklar 21





































Çeşitli Karışık Kapaklar 21

Çeşitli Karışık Facebook Kapaklar

Miscellaneous Facebook Covers a variety of

Çeşitli Karışık , Facebook, Kapaklar

Miscellaneous, Facebook, Covers, a variety of


Çeşitli Karışık Kapaklar 3

Monday, September 17, 2012

Çeşitli Karışık Kapaklar 39





































Çeşitli Karışık Kapaklar 39

Çeşitli Karışık Facebook Kapaklar

Miscellaneous Facebook Covers a variety of

Çeşitli Karışık , Facebook, Kapaklar

Miscellaneous, Facebook, Covers, a variety of


BONCUKLU SALON TAKIMI DANTEL













BONCUK İŞLİ SALON TAKIMI






Altıgen olarak hazırlanan kalıp üzerine belirli aralıklarla çivi çakılarak motif makinasını ayarlıyoruz.Tabiki bunların hazır olarak satılanları da var bulabilirseniz hazırını almanız daha kolay.Filoş ip boncuk ve simli yapıştırıcı kullanılıyor ben hiç denemedim bunuda Emine Hanımdan aldım kendisi altı adedini 30 tl ye satıyor.Benim çok hoşuma gitti daha önca buna benzeyen modeller gördüm fakat bu daha şık olmuş ve daha çok malzeme kullanılmış her renkte uygulanabiliyor olması da ayrı bir güzellik Örgü makinasında bir şeyler yapanlar rahatlıkla bunuda yapabilir  





























Thursday, September 13, 2012

Peynirli Sufle Tarifi

Peynirli Sufle nasıl yapılır ?


Peynirli Sufle Mutfak: Türk Mutfağı.




Peynirli Sufle Yapım Zorluğu: Zor




Peynirli Sufle Gerekli Malzemeler;




100 gr rendelenmiş kaşar peyniri




1 tutam toz muskat




50 gr dil peyniri




100 gr margarin




100 gr un




4 yumurta




2 bardak süt




tuz, karabiber




Peynirli Sufle Tarifi;




Derin bir kalıbı yağlayıp, üzerine bir kaşık un serpin.Unun kabın her yerine eşit biçimde dağılmasını sağlayın. Diğer yanda kalan unu yağda sarartıp, içine süt dökün. Pütürler yok olana dek ezin ve muhallebi kıvamında pişirin. İçine tuz ve muskatı karıştırın. Ateşten alınca yine karıştırarak rendelenmiş kaşar peynirini ilave edin. Beşamel ılındığında karıştırarak yumurta sarılarını teker




teker ve her defasında yumurtayı yedirerek ilave edin. Yeteri kadar tuz ve karabiber serpin. Diğer bir kapta yumurtaların aklarını bir tutam tuzla iyice çırparak kar haline getirin. Beşamelli karışıma azar azar ilave edip, kalıba boşaltın. Üzerine küçük parçalara ve ince dilimlere doğranmış dil peynirini serptikten sonra kalıbı 170 dereceye ayarladığınız fırına koyun. 20-25 dakika kadar pişirin. Bu sürenin sonunda fırının ısısını arttırın. 5-6 dakika sonra en kızgın konuma getirin. 10 dakika sonra yemeği fırından alın. Kabarıklığının sönmemesi için kalıbı fırından çıkarır çıkarmaz servis yapın.




 

Feriköy Mezarlığı'nda Randevu - Barış Uygur




Barış Uygur abimizi çoğunlukla mizah dergilerinden tanıyoruz. Bir zamanlar Pişmiş Kelle'de, Gırgır ve Alarm dergilerinde yazıyormuş kendisi, hemen hemen ilk sayısından beridir de Uykusuz'da. Kimi zaman politik taşlama, kimi zaman da güncel yaşamdan ironiler yazdığı "Akıl Fikir Ofisi"  ve tamamen politik taşlamadan oluşan "Normal Şartlar Altında" adlı iki köşe yazıyor kendisi her hafta.











"Feriköy Mezarlığı'nda Randevu" Barış Uygur'un (yanlış bilmiyorsam) ilk romanı. İlk bölümleri 2004 yılında Otium internet sitesinde tefrika olarak yayınlanmış (tefrika [arapça]: Gazete ve dergilerde çıkan, birbirini tamamlayan yazılardan oluşan dizi.). Kitabın kapağındaki ve tanıtımlarındaki "Bir Süreyya Sami Polisiyesi" ibaresine bakaraktan devamının geleceği, Süreyya Sami'yi başka işlerde de göreceğimizi kabul edebiliriz sanırım.











Süreyya Sami, İstanbullu bir eski polis. Kendisini kitabın arka kapağından az çok tanımak mümkün: "Süreyya Sami, beyhude zaman usancıyla televizyonu zaplarken, sağa sola bakınırken, iş işte, o kadının peşine düşüyor. Yanında yıkık dökük senelerle dolaşan, cehalet ambarlarında gezinirken hiç susmayan sinik bir adamla tanışıyoruz. Teşkilattan ayrılmış, kendisiyle konuşmaktan yorulmuş, uzun cümleler kuramayan bir adamın polisiye defteri açılıyor böylelikle." Bir üst çerçeveye çıkıp, okuyucu nezdinde değerlendirecek olursak Süreyya abimizin en büyük sıkıntısının güncel kahraman polis Behzat Ç. ile karşılaştırılmak olacağını düşünmek yanlış olmaz. Aslında kitabı "Süreyya Sami Polisiyesi" olarak tanıtmak böyle bir karşılaştırmaya neden oluyor ve Süreyya abimize haksızlık ediyor. Süreyya abimiz, Behzat abimizden çok farklı. Öncelikle Süreyya abimiz aksiyon adamı değil. Kendisi Amerikan kara filmlerinden tanıdığımız bir detektif. Polislikten ayrılabildiği kadar erken ayrılmış. Aslında detektif olmak gibi bir niyeti yok, sadece birileri ona detektiflik yapması için para verirse detektiflik yapıyor. İkinci olarak, Behzat abimizden farklı olarak Süreyya Sami çok güvenilir, çok idealist ve çok da sorunları olan biri de değil. Mantığına yatan şeyleri yapıyor, elinden geldiğince (mantık çerçevesi dışına çıkmadıkça) ahlaklı, dürüst (yasaya uygun) işler yapıyor. Kahraman olmak gibi bir derdi yok, hayatını sürdürsün yeter. Öte yandan hem Ece Temelkuran'ın bir yazısında belirttiği, hem de bizim kendi aramızda sohbetlerde bahsettiğimiz üzere Behzat Ç. ne kadar ergenlik sancılarından kurtulamamış, ergen delikanlı profilinden sıyrılamamış bir karakterse, Süreyya Sami de bir o kadar ergenliğini bitirememiş bir karakter. Toplumsal olgunluk bakımından sınıfta kalmış; mesela kravat seçerken: "... yıllar yılı çok önemsiz bulduğum bu garip aksesuarın ne çok anlamı varmış meğer. Eh, onların hiçbiri aklımda değildi ve benim sadece üç kravatım vardı. Ben de ütülü olan tek bir tanesini seçmek zorundaydım." (sayfa 59). Benzer şekillerde yaşındaki ilerlemenin karakterine yeterince yansımamış olduğunu ikili sohbetlerinde, daha çokca da okuyucu ile sohbetlerinde (monolog desek daha doğru) görüyoruz.






Türkiye'de bir film noir detektiflik öyküsü için İstanbul ideal bir fon oluşturmuş. Barış Uygur da gerek karakterinde, gerek hikayesinde Türk insanının yapısını (çoğunlukla İstanbullu olmak üzere büyük şehirli insan tipi) kara film çizgisine başarılı yerleştirmiş. Çok çetrefilleşmeyen bir kurgu, az ama öz karakterleri ile başarılı bir hikaye olmuş. Olur da devamı gelirse, artık ana karakterlerin yapıları az çok oturmuş olacağından ötürü çok daha güzel kitaplar olacaklardır.











"Annem yıllar önce bana "Bir kadın aranmak istemiyorsa onu asla arama. Bazı kadınlar, sen onları ara diye aranmak istemiyormuş gibi yapabilir. Onları da arama. Aranmak isteyen bir kadını da arama, bırak o seni bulsun" demişti. Annemin bütün öğütlerine uysaydım zaten şimdi bambaşka yerlerde olmam gerekirdi.











Ama bu öğüdüne uymanın pratikte mümkün olup olmadığını bilmiyorum. Aslında basit görünüyordu: "Asla kadınları arama." Doğrusunu isterseniz arayacak pek kadın tanıdığım da söylenemez. Onları da aramayarak kaybetmek çok mantıklı gelmiyor. Şimdi tek yaptığım şey bir kadını, üstelik tanımadığım bir kadını aramak. Üzgünüm anne."






Feriköy Mezarlığı'nda Randevu, arka kapak

Tuesday, September 11, 2012

Manzara Doğa Face Kapaklar 92





































Manzara Doğa Face Kapaklar 92

Manzara Doğa Face Kapaklar, Landscape Nature Facebook Covers

Manzara, Doğa, Facebook, Kapaklar, Landscape Nature Facebook Covers